Feminizm nedir? Feminizm şartları nelerdir? Feminist kimdir sorularını bilimsel bir çerçevede yanıtlayacağız. Feminizm, kadınların insan olarak tüm haklarını talep etmesidir. Diğer bir deyişle, kadınların aşağı çekilmesi, hor görülmesi, ikinci konumda tutulmasını sağlayan yasalara ve geleneklere başkaldırmaktır. Feminizm’in sorgulanması, erkeklere tüm sosyal hakların verilmesi ve ücretli çalışması; kadının da evde ücretsiz çalışması aile hayatının tüm yükünü kadının sırtına veren işbölümüne başkaldırma sistemidir.
Yazıda Neler Var?
Feminizmden Önce
Feminizm akımı benimsenmeden önce Meksikalı bilgin olan Juana Ines, bağımsız kadın modeli olarak kabul edilebilir. Juana evlilik ve çocuklu yaşamı bir kenara atarak manastır yaşamını seçmiştir. Manastırda yaşadığı süreç boyunca, Latin Amerika şiirini inceleyerek bu şiirin başyapıtlarını ortaya koymuştur. Ama bu mücadelesi uzun sürmemiş, engizisyon mahkemesi tarafından susturulmuştur. 18. Yüzyılda Avrupa toplumlarında varlığını sürdüren feodal sistemde krallar yönetim başındaydı. Üretim genellikle herkesin evine yakın bir yerde gerçekleştirilirdi.
Atölyeler veya çiftliklerde çalışan kadınlar ve erkekler bir arada çalışmalarına rağmen yaptıkları işler de farklıydı, aldıkları ücretler de farklıydı. Sanayinin gelişmesiyle birlikte, kadınlar erkeklerin işinden ayrılarak eve kapatılmış, erkekler de eve bakmakla yükümlüydü. Dolayısıyla “ev hanımı” kavramı burada ortaya çıkmıştır. Feminist, Feminizm, Feminizm nedir? kavramları yavaş yavaş ortaya çıkmaktaydı. Fransız devrimi döneminde Jironden isimli bir grup ortaya çıkmıştır. Bu dönemde meclis, kadınlardan yana bir boşanma yasası çıkarmıştır. Fakat 1793 yılında yapılan Jakoben Terörü ile ilk feministlerin çoğu can vermiştir. Fakat Fransız devrimi, Avrupalı kadınlara “ev içindeki erkek zulmü” konusunda bir umut ışığı olmuştur.
- İlginizi Çekebilir: Entelektüel Kime Denir?
Feminizmde Kadının Gücü
Feminizm, kadın hakları savunuculuğunu yapan ve kadın eşitsizliklerinin ortadan kaldırılmasına dayalı bir ayaklanmadır. Feminizm daha çok hak eşitliği ve kadınların karar vermesi özgürlüğünü ele alır. Cinsiyet kavramından dolayı kadınlara 2. Sınıf muamelesi yapılmaması gerektiğini, cinsiyet hiyerarşisinin son bulmasını ister. 1993 yılının Haziran ayında, Viyana Dünya İnsan Hakları Konferansı yapılmıştır. Bu konferans, uluslararası kadın harekatı için önemli bir konferanstır. Ayrıca insan hakları kavramına ilk kez kadınlar da dahil edilmiştir.
Kadın haklarının evrensel insan haklarından ayrılmaması gerektiği üzerine birçok kampanyalar düzenlenmiştir. Ayrıca Feminizm nedir? sorusunun bir diğer cevabı da kadın ve erkeğin aynı seviyede olması, yani eşit haklara sahip olması, yaşam koşullarındaki adaletsizliğin asimile edilmesi istekleri de buna örnek olabilir.